Adakale-Bir varmış, bir yokmuş

Yüzlerce çalkantılı tarih yılı, tamamlanmış kaderlerle Osmanlı ve Habsburg İmparatorlukları sınırında yaşanmış hikâyeler, sular arasında doğmuş söylenceler ve efsaneler adayla beraber suların altında uyuyor. Hem ada sakinleri için, hem de adayı bir zamanlar gezenler için, Adakale cennet gibi bir yer idi.

'ONCE UPON A TİME... ADA KALEH' (Adakale - Bir Varmış, Bir Yokmuş) isimli sergi, batırılmış adanın hikâyesini anlatarak, acı bir kadere sahip olan eşsiz bir yeri keşfetmek için ziyaretçileri bir zaman yolculuğuna davet ediyor. Aynı zamanda sergi, bir takım bağlamsal siyasi kararların dramatik toplumsal etkilerine tanık olan ada sakinlerinin tahliye sonrasındaki kaderlerinin izini sembolik bir şekilde takip ediyor. 1968 yılında, 1. Porţile de Fier Hidrosantrali'nin barajının inşa edilmesi amacıyla komünist rejiminin emrettiği kamulaştırma eylemi sonucunda, çoğunlukla Türk olan ada halkı Turnu-Severin şehrine ya da ülkenin başka kasabalarına taşınmayı seçti ve sahip olduğu evlerin tapularını yerli yetkililere devretmek zorunda kaldı.

Sergi, sözlü tarih itiraflarından ve hâlâ işleyen toplumsal hafızada saklanmış anılardan başlayarak, sıradan günlük hayata içeriden bir göz atıyor. Sayıları giderek azalan dağılmış adalılar, adayı canlarında canlı tutuyorlar. Sular arasında doğmuş canlar. Göç edenlerle yapılan röportajlar, onların özel arşivlerindeki fotoğraflar, eski evlerinden alıp sakladıkları az sayıda nesne, kaybolan cenneti yeniden kuruyor ve aynı zamanda emsalsız bir yaşam deneyimini hatırlatan bir yer hazırlıyorlar. Kişisel hikâyeler, aile kaderleri, yaşama yöntemleri, yerel kültür ve zanaat örnekleri 'candan' bir sergide toplanıyor.

Bu serginin, hem çoğu şimdi Türkiye'de yaşayan eski adalıların özgün kimliğini yeniden öne sürme fırsatı, hem de adanın ve sakinlerinin dramatik kaderini yeniden ortaya koymak anlamında tarihsel bir iade olması istenir.


Sergi bröşürü Brosura expozitiei